top of page

Waldorf Pedagojisinde Ritim ve Rutinler

Nasıl ki dünyanın ve yaşamın belli bir ritmi vardır. İnsan organizmasının da belli bir ritmi vardır. İnsan bu ritim içinde olgunlaşır. İnsanın gelişimini sağlayan şekillendirici enerji bu ritim doğrultusunda değişik zamanlarda sırasıyla irade, duygu ve düşünce gelişimi üzerinde odaklanır. 


Steiner’in düşüncesinde yaşam ritminin önemine ve çocukların kendi ritimleri düzeyinde eğitilerek yaşamın ritmine dahil olmalarının vurgulandığını görülür. Waldorf okullarında da anaokulundan lisenin bitimine kadar öngörülebilir günlük haftalık (Salı günü şarkı söyleme, Pazartesi, Çarşamba elişi, Perşembe vb.). ve mevsimsel rutinler izlenir ve uygulanır. 

Waldorf yuvalarında gün akışı; dinlenme ve oyun, sessiz zaman ve gürültülü zaman, hareketli oyun ve sakin oyun gibi doğal bir ritmik örüntüye bağlıdır.


Düzenli şekilde yapılan etkinlikler bir rutin oluşturur. Rutinler, çocukların ne zaman ne olacağını adım adım bilmelerine, yardımcı olarak, güvende hissetmelerini ve özgüven duymalarını sağlar. Bu da tam olarak dünya güvenli bir yerdir imgesi için gerekli olan şeydir. Dünyadaki yerlerini bilmelerine, değişikliklerdeki geçişlere uyum sağlamalarına yardımcı olur. Günü anlamlı hale getirir. Şimdinin, öncenin, sonranın anlamını yaşayarak kavrar. Çocuklarda zaman mefhumu henüz oturmadığı için bunu somut eylemlerle yaşayarak içselleştirir.


Günlük , haftalık ve yıllık olarak tekrar edilen etkinlikler vardır. Günün ritminde neler olur? Haftalık ritimde neler olur? Yıllı ritimlerde neler olur? 


Tekrarın önemli olduğu bu yaş döneminde ritimler çok iyi öğretici niteliktedir. Çocukların yetişkinlikte hafızalarında en çok tekrar eden çocukluk anılarının kalacağı gerçeğinden hareketle ne kadar tekrar o kadar derin izler demektir. Her günün o günün kendine özgü bir ritmi vardır. Örneğin, toplanma zamanının geldiğini bir şarkı ile anlar ve bir sonraki yapılacak eylemin yemek zamanı olduğunu bilir. Biraz sonra ne olacak gibi gereksiz bir kaygı yaşamazlar.

Mevsimsel döngüler, mevsimlerin ritmi yuvada yaşanır. Dünyada var olan dönüşümleri anlar; sonbahar gelince dünyada neler olurun yansımasını yuvada hisseder, dünyadaki ritim yuvaya yansır, ardından kışın geldiğini ve mevsimlerin birbirini takip ettiğini, bir döngü içinde olduğunu kavrar. Böylece, doğadaki rutin, tekrar ve ritme dikkat çekilir. 

Çocuklar, öğretimle değil tekrarlayan etkinliklerle öğrenir. Zaman kavramı oturmayan okul öncesi dönemdeki çocuklar için şimdi oyun zamanı şimdi yemek zamanı sonra masal gibi cümlelerle yaşar anı.

Günlük ve haftalık ritimleri içselleştirdikleri gibi Yıllık ritimleri de özümser. Her yıl okul açıldıktan kısa süre sonra yuvada aşure yapıldığını bunun bi buluşma anlamına geldiğini, ortak bi his,an olduğunu bilir.

Tekrar eden ritim, alışkanlık haline gelir ve rutinleri oluştur.

Ritüeller ise, yapılan eyleme büyülü, kutsal bir anlam yükler. Her masalın bir ritüeli her yemeğin bir ritüeli vardır. Ve grup içindeki herkes için yaklaşır aynı hissi yaşatır. Ortak bir his oluşur ortamda. Birbirini hissetmek için iyi bir aracıdır.”

Son Yazılar

Hepsini Gör

Waldorf Pedagojisinde Duyular

Rudolf Steiner tarafından yapılan en önemli çalışmalardan biri de 12 duyunun varlığının ortaya koyulmasıdır.  İşleyen insan bedeninde...

Waldorf Pedagojisi Nedir?

Waldorf Pedagojisi Stuttgart’taki Waldorf-Astoria Sigara Fabrikası’nın müdürü Emil Molt'un 1919 yılında Rudolf Steiner’e, antroposofinin...

Comentarios


bottom of page